Sürmene Belediye Başkanlığına seçilen Rahmi Üstün'den görevi devralan Başkan Saral, Devir-teslim için düzenlenen basın toplantısında çay kanununun acilen yasalaşması gerektiğini söyledi.
Üstün'ün başta Türk çayının en büyük problemlerinden biri olan kaçakçılıkla mücadele olmak üzere sektöre önemli katkılarının olduğunu vurgulayarak, "Belediye Başkanı seçilmesi nedeniyle bize devrettiği bayrağı daha yukarılara taşıyarak, Türk çaycılığına katkı bulunmak için çaba sarf edeceğiz. Kaçak çay ne kadar azalırsa, çayın üretildiği Doğu Karadeniz'den göç de nispeten önlenmiş olacaktır. Hem haksız kazanç ortadan kalkacak, hem de yörede insanların refah seviyesi artmış olacaktır. Onun için kaçak çayla mücadelenin sürdürülmesi lazımdır."
Sektörün en önemli beklentilerinden birinin de Çay Kanunu olduğunu vurgulayan Erdal Saral, Ulusal Çay Konseyi tarafından bir tasarının hazırlanıp parlamentoya gönderildiğini ve acilen yasalaştırılması gerektiğini söyledi.
Ülkemize değişik yollardan sokulan kaçak çaylarla ilgili mücadelede önemli mesafe alındığını belirten Rahmi Üstün, son 2 yılda ki azalışın da sektörde kendini olumlu hissettirdiğini belirterek şöyle konuştu; "Son 15 yıldır kaçak çayla ilgili bir hayli sıkıntı yaşadık. Kaçak çay, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin doğusunda yaşayan ve geçimini çayla sağlayan insanların emeğini ve ekmeğini elinden alıyor. Konuyu sürekli gündeme taşıyıp, yetkili ve etkilileri uyarıp, işbirliği yaparak bu konuda epey yol aldık. Bunun sonucun da son 2 yılda sektörü olumlu etkilemiştir. Bu mücadele sürdürülmelidir. Ancak, maalesef kaçak çayın tamamen önüne geçilmiyor, geçmek de çok zor. Nihayetinde bu bizim hem işimiz hem ekmeğimiz. Bizim gibi sanayicilerinde, bu bölgedeki bir kısım insanların da ekmeği buradan geliyor. Onun için mücadeleye devam etmek gerekiyor."
Üstün'ün başta Türk çayının en büyük problemlerinden biri olan kaçakçılıkla mücadele olmak üzere sektöre önemli katkılarının olduğunu vurgulayarak, "Belediye Başkanı seçilmesi nedeniyle bize devrettiği bayrağı daha yukarılara taşıyarak, Türk çaycılığına katkı bulunmak için çaba sarf edeceğiz. Kaçak çay ne kadar azalırsa, çayın üretildiği Doğu Karadeniz'den göç de nispeten önlenmiş olacaktır. Hem haksız kazanç ortadan kalkacak, hem de yörede insanların refah seviyesi artmış olacaktır. Onun için kaçak çayla mücadelenin sürdürülmesi lazımdır."
Sektörün en önemli beklentilerinden birinin de Çay Kanunu olduğunu vurgulayan Erdal Saral, Ulusal Çay Konseyi tarafından bir tasarının hazırlanıp parlamentoya gönderildiğini ve acilen yasalaştırılması gerektiğini söyledi.
Ülkemize değişik yollardan sokulan kaçak çaylarla ilgili mücadelede önemli mesafe alındığını belirten Rahmi Üstün, son 2 yılda ki azalışın da sektörde kendini olumlu hissettirdiğini belirterek şöyle konuştu; "Son 15 yıldır kaçak çayla ilgili bir hayli sıkıntı yaşadık. Kaçak çay, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin doğusunda yaşayan ve geçimini çayla sağlayan insanların emeğini ve ekmeğini elinden alıyor. Konuyu sürekli gündeme taşıyıp, yetkili ve etkilileri uyarıp, işbirliği yaparak bu konuda epey yol aldık. Bunun sonucun da son 2 yılda sektörü olumlu etkilemiştir. Bu mücadele sürdürülmelidir. Ancak, maalesef kaçak çayın tamamen önüne geçilmiyor, geçmek de çok zor. Nihayetinde bu bizim hem işimiz hem ekmeğimiz. Bizim gibi sanayicilerinde, bu bölgedeki bir kısım insanların da ekmeği buradan geliyor. Onun için mücadeleye devam etmek gerekiyor."